Agladim Anne Selda Bagcan Sarki Sözleri en güzel sarki sözleri, her zaman herkesin mutlaka araştırdığı sözler arasında yer almaktadır. En fazla okunulan ve paylaşılan şarkı sözlerini elbette Türkçe şarkı sözleri oluşturmaktadır. Sizler de en güzel şarkı sözlerine nasıl ulaşabilirim? Şarkı sözleri nerelerde kullanılır? En fazla tercih edilen şarkı sözleri nelerdir? Gibi soruları düşünüyor olabilirsiniz. Hazırlamış olduğumuz içeriğimiz de sizler için en fazla dinlenen ve en güzel sözlere sahip olan şarkı sözlerini bir araya getirdik.
Diyer sarki sözlerine burdan göze atabilirsiniz:
Şarkı Sözleri, en çok paylaşılmakta olan sözler arasında oldukça üst sıralarda yer almaktadır. Dönemin popüler şarkıları veya üzerinden yıllar geçmesine rağmen asla unutulmayan efsane Türkçe şarkılara siz de hazırlamış olduğumuz içeriğimiz sayesinde oldukça kolay bir şekilde ulaşım sağlayabilirsiniz.
Agladim Anne
Hedefim insandı
Vur emri geldi
Ellerim titredi
Ağladım anne
Bir sağıma baktım
Bir sol yanıma
Yüreğim sızladı
Ağladım anne
Gecenin yarısı
Dağın başında
Siperde beklerken
Ay ışığında
Hedef oldu geldi
Durdu karşımda
Yüzümü çevirdim
Ağladım anne
Yolun karşısında
Yakın yerdeydi
Gördüğüm kadar da
Genç de biriydi
Bir taşın dibinden
Kalktı yürüdü
Ardı sıra baktım
Ağladım anne
Onun da yolunu
Bekleyen vardır
Anası babası
Sevdiği vardır
Belki de yuvası
Yavrusu vardır
Kıymadım vurmaya
Ağladım anne
O da benim gibi
Emir kuluydu
Belli memleketin
Güneydoğu'ydu
Bilmem ki o da beni
Vurur muydu
Ben ona kıymadım
Ağladım anne
Adaletin Bu Mu Dünya sözleri
Güvenemem servetime, malıma
Ümidim yok bugün ile yarına
Toprak beni de basacak bağrına
Adaletin bu mu dünya
Ne yar verdin ne mal dünya
Kötülerinsin sen dünya
İyileri öldüren dünya
Ne insanlar gelip geçti kapından
Memnun gelip giden var mı yolundan
Kimi fakir, kimi ayrılmış yarinden
Adaletin bu mu dünya
Ne yar verdin ne mal dünya
Kötülerinsin sen dünya
İyileri öldüren dünya
Kimi Mecnun gibi dağda dolaşır
Kimisi de ölüm yok gibi çalışır
Kimi meteliksiz, kimi milyona karışır
Adaletin bu mu dünya
Ne yar verdin ne mal dünya
Kötülerinsin sen dünya
İyileri öldüren dünya
Beni Unutma sözleri
Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat onikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Çünkü ben her gece o saatlerde
Seni yaşar ve seni düşünürüm
Hayal içimde perişan yürürüm
Sende karanlığın sustuğu yerde
Beni beni unutma
O saatlerde serpilir gülüşün
Bir avuç su gibi içime ey yar
Senin de başında o çılgın rüzgar
Deli deli esiverirse bir gün
Unutma
Ben ayağımda çarık elimde asa
Senin için şu yollara düşmüşüm
Seneler sonra sana dönüşüm
Bir mahşer gününe de rastlasa
Beni beni unutma
Hala duruyorsa o yeşil elbisen
Onu bir gün yalnız benim için giy
Saksındaki pembe karanfil geç değil
Ve bahçende yorgun bir düş görürsen
Beni unutma
Büyük acılarla tutuştuğun gün
Çok uzaklarda da olsan yine gel
Bu ölürcesine sevdiğine gel
Ne olur tanrıya kavuştuğum gün
Beni unutma
Tarih öncesi müzik
Daha yaygın olarak ilkel müzik denilen tarih öncesi müzik, jeolojik tarihin çok geç bir zamanında başlamış olan tüm müziklere verilen isimdir. Tarih öncesi müzik, Avrupa'nın genelinde (ve Avrupa'dan etkilenmiş bölgelerde) Antik Müzik (MÖ 1500) ile devam etmiştir; ancak yine de izole bölgelerde mevcudiyetini sürdürmüştür.
Tarih öncesi müzik, bu nedenle teknik olarak, bu müzikle ilgili şu anda var olan herhangi bir tarihsel kaynağın ortaya çıkmasından önce var olan tüm dünya müziğini, örneğin geleneksel yerli Amerikan kabileleri müziği ve Avustralya Aborijin müziği içerir. Bununla birlikte, Avrupa dışı kıtaların -özellikle hâlâ hayatta kalanların- 'tarih öncesi' müziğine halk, yerli ya da geleneksel müzik olarak değinmek daha yaygındır. Müziğin kökeni, kayıtlı tarihten önce olduğu için bilinmiyor. Bazıları müziğin kökeninin doğal olarak oluşan seslerden ve ritimlerden kaynaklandığını düşündürmektedir. İnsan müziği, bu fenomenleri kalıplar, tekrarlar ve tonalite kullanarak yansıtabilir. Bugün bile, bazı kültürlerin müziğinin doğal sesleri taklit etmek için belirli örnekleri vardır. Bazı durumlarda, bu özellik şamanistik inançlar veya pratiklerle ilgilidir.[3] Aynı zamanda eğlence (oyun)[4][5] veya pratik (avdaki hayvanları avlama) işlevlerine de hizmet edebilir.
İlk müzik aletinin şarkı, uğultu ve ıslık çalmaya, tıklamaya, öksürmeye ve esnemeye kadar çok çeşitli sesler çıkarabilen insan sesinin kendisi olması muhtemeldir. Diğer müzik aletlerine gelince, 2008'de arkeologlar Almanya'nın Ulm yakınlarındaki Hohle Fels mağarasında kemikten yapılmış bir flüt keşfettiler.[6][7][8] Yaklaşık 35.000 yaşında olduğu düşünülen beş delikli flüt, V şeklinde bir ağızlığa sahiptir ve akbaba kanadı kemiğinden yapılmıştır. Bilinen en eski tahta flütler 2004'te Greystones, İrlanda yakınlarında keşfedildi. Ahşap kaplı bir çukur, porsuk ağacından yapılmış 30 ila 50 cm arasında, bir ucunda konik; fakat parmak deliği olmayan altı flüt içeren bir grup içeriyordu. Bir zamanlar birbirine bağlanmış olabilirler.[9]
50.000 ile 60.000 yaşları arasında bir mağara ayı uyluk kemiği olan "Divje Babe Flüt"ünün dünyanın en eski müzik aleti olduğu ve Neandertaller tarafından üretildiği öne sürülmüştür.[10][11] Ancak uyluk kemiğinin gerçekten bir müzik aleti olduğu iddiaları, uyluk kemiğinin delik üretmek için etoburlar tarafından kemirilmiş olabileceği önerisini içeren alternatif argümanlarla tartışılmaktadır